Her işletmeci ve firma sahibi daha az markasının büyümesini ve kar elde etmesini hedefler. İş dünyasındaki davranış biçimleri de doğrudan bu durumu etkiler. Çoğu zaman bu durumu doğrular. Öte yandan birçok insan marka sahiplerine bu yolda nelerin yapılması gerektiğini anlatır. Hatta öyle ki birçok kitap insanlara iyi bir markayı yaratmak için yapılması gerekenleri anlatır. Bunların büyük bir çoğunluğu doğru şeylerden bahseder. Ancak ne sizin ne de markanızın akıl yürütme biçimine doğrudan etki etmez.
Biz bu yazımızda tüm o kitaplarda anlatılanların dışında bir şey anlatmaya çalışacağız. Fakat benzer cümleler kurmaktan kaçınacağız. Çünkü rekabetin de giderek artmasıyla hemen hemen herkes markasını tanıtmak için neler yapması gerektiğini biliyor. Ancak kimse ne yapmaması gerektiğini bilmiyor. İnsanların çok az bir kısmı kendisine yapılan iyi şeyleri hatırlıyor, öte yandan insanlar kendilerine yapılan kötülükleri unutmamaları ile meşhur.
Bu başlıktaki cümlede bir hata var gibi gelebilir. Ancak anlatmak istediğimiz şey tam da başlıkta olduğu gibi. İş hayatında da kaliteli işler yapmak hem size hem de markanızın itibarınıza çok şey kazandırır. Bahsettiğim şey para savurmak değil elbette. Ancak minik tasarruflar adına da büyük zenginliklerden olmayın.
Son yirmi yıl ile birlikte gelişen sosyal medya birçok sosyal bilimci tarafından “yankı odaları” olarak ele alınıyor. Sizin gibi düşünenlerin dışında kimseyi dinleyemediğiniz odalardan bahsediyorum. Bunun hayatın her alanında olduğunu kabul edin. İş dünyasında da bu durum böyle. Size iş ortamı, iş prensipleri ya da verimliliği artırmak gibi konularda ahkam kesenlere pek aldırış etmemeye çalışın demek istiyorum. Farklı gözlükleri takamayan insanlar yeni fikirler geliştiremezler. İşvreenseniz, çalışanınızın gözünden, çalışansanız bir işvereninin gözlüklerinden işinize ve dünyaya bakmayı deneyin. Her gün aynı gözlükleri kullanmak insanı körleştirir. Bundan olabildiğince uzak durun.
Yazının başında bahsettiğimiz kitaplara gelice; o kitapları çok seviyorsanız, buyrun alın okuyun. Ama bunu yaparken “Hiçbir şey kaybetmem” demeyin. Çünkü en basitinden para ve zaman kaybı yaşarsınız. Para kaybı bir şekilde yeri dolan bir şey olsa da zaman kaybının yerini dolduramayabilirsiniz.